26 Ocak 2009 Pazartesi

KİMDİR BU İDDİACI?

  • 1982'de Giresunda doğdum.

  • Babam beni okula yazdırırken sordu: “Sabahçı mı olmak istiyorsun, öğlenci mi?” Sabahçı olmak istedim gün bitmeden çıkabileceğimi öğrenince. Okulun ilk günü bir hayli zaman geçtiğine kanaat getirdikten sonra yerimden kalktım ve utana sıkıla “Öğretmenim bir yanlışlık oldu galiba ben sabahçı olacaktım akşam oldu hala eve gitmedim“ dedim. O gün anladım insan yaptığı şeyden zevk almıyorsa zaman geçmek bilmiyor.


  • İlkokul 2'de evdeki kolonya, limon, meyve gibi kokulu şeyleri karıştırarak parfüm yapmaya çalışırdım. Karışıma bir de kibrit çakayım, yanmış kibrit güzel kokuyor dedim, evi yaktım. O gün anladım ufacık bir kibrit çöpünün bile çok büyük sonuçlar doğurabileceğini.


  • 4. sınıfta evdeki bütün oyuncaklarımı bir sepete doldurup hepsine bir numara verdim ve oyuncakları mahallede sergileyip para karşılığında kura çektirmeye başladım. En çok çamaşır mandalı ve bilye çıkıyordu tabi kuradan. Halbuki herkesin gözü pilli, kendiliğinden takla atan oyuncak ayımdaydı. Reklamcılığı o gün öğrendim. Ben bir ilkokul çocuğunun günlük harçlığının yaklaşık 5 de 1’ine karşılık 1 aylık harçlığı ile alamayacağı ayımı kazanma şansını vaat ediyortdum. Ama aslında kura torbasının içindeki kağıtların hiçbirinde ayım yoktu. İlk yalanım, ilk dolandırıcılığım, ilk günahım bu olmuştur. Hala utanıyorum. Ama napayım ayımı çok seviyordum. Zaten çocuğun biri bütün kuraları bitirip, ayının kağıtlarda olmadığını anlayınca beni bir güzel dövüp ayımı da alıp gitmişti. O gün öğrendim reklamda yalan olursa başarı da yalan oluyor.


  • 2000'de Anadolu Lisesi'nden mezun oldum ve Anadolu Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'nde okumak için Eskişehir'e gittim.


  • 11 kişilik sınıfın hep en haylazı, en asisi oldum. Ya çok iyi anlaştım hocalarımla ya da hiç anlaşamadım. Ama beni hayatta en iyi anlayan Meltem Hocam başkaydı. "Mezun olunca bana belirli aralıklarla haber ver çünkü ileride milyarder mi yoksa hapiste mi olacağını çok merak ediyorum. 3. seçenek yok." derdi.

  • Üniversitede ev arkadaşım Caner reklamcılık okurdu. Fikir ortağımdı. Bomonti arkadaşımdı. Anket işi alır, evde arkadaşlarla toplanıp doldururduk. Son yaptığımız seçim anketinde 43 yaşında bir çiftçinin, "Sizce Eskişehir'in en büyük sorunu nedir?" sorusuna "Disko ve bar sayısının çok az olması" yazmamış olsaydı, en azından o son kadehi içmemiş olsaydı daha uzun süre devam edebilirdik anket işine.

  • Okul bitince (2004) staj yaptığım şirketten iş teklifi aldım fakat Giresun'da çalışmak istemediğim için kabul etmedim. Tabi kabul etmemek için aileme "Ben İstanbul'da daha iyi bir iş buldum." demek zorunda kaldım. Liseden bir arkadaşımın yanına gelip iş aramaya başladım. 3. haftada işe başladım. İlk maaşımla bir ev kiraladım, elektrik ve suyu 2. maaşımla açtırabildim ancak. Eşyaları ne zaman alabildiğimi anlatmıyorum bile. Ama insan herşeyin üstesinden geliyor. Şimdi düşünüp gülüyorum sadece.

  • 2007'de ilk şirkette hedeflediğim herşeyi başardığıma karar verdim ve hala çalıştığım şirketime geçtim. İşim gereği 2007'den bu yana Türkiye'nin 72 ilini gezdim, havasını soludum, insanları ile tanışıp sohbet ettim, yemeklerini yedim, tarihlerini ve güzelliklerini gördüm. Karadenizli olmasam doğulu olurmuşum diye düşündüm :)

  • 2008 başında hayat ortağımı, hayal ortağımı buldum evlendim.


  • Kısa bir zaman önce artık bu sektörde mutlu olmadığımı ve zaten yapmadan duramadığım şeyi: düşünmeyi, fikir üretmeyi yaparak hayatımı kazanmam gerektiğine karar verdim ve bu blogu oluşturdum.

  • En iyi yaptığım iş insanları sevmektir. Babamdan miras bu huyum. İnsanı sevince, insanı anlamak da kolay oluyor. Nelerden hoşlandığını, ne istediğini, nasıl istediğini de görüyorsun. Karımla her alışverişe çıktığımızda kavga ederiz. Bir mağazaya girdiğimizde her şeyi dağıtır, katlanmış kıyafetleri tek tek açıp öylece atar, ben arkasından katlamaya çalışır, utanırım. Bir restoranda garson tabağı masaya bırakırken, ya da masadan boş tabağı alırken ucundan tutup yardım etme ihtiyacı hissederim. Eve yakınlaradan bir yerden yemek sipariş ettiğimde sıkılırım, "2 adımlık yol kendin gelsene kardeşim ne yoruyorsun beni buraya" diyecekmiş gibi hissederim hep. Trafikte yayalara yol veririm, sarı yandığında kornaya basmam, basana basasım gelir.

  • "İmkansızı dene", "İmkansız diye birşey yoktur" gibi laflara inanmam. Birşey imkansızsa ona en yakın, çok zor ama imkanlıyı yapmaya çalışırım. Zamanımı boşa harcamam.

  • İşitme engelliler ve uykusu ağır olanlar için titreşimli yastığı ilk ben düşünmüştüm fakat japonlar yapıp tanesini $460'dan satınca çok kötü oturdu içime.

  • Görme engelliler için park sensörlü bastonu, çocuklar için sapı uçak şeklinde kaşığı, prezervatif takma makinasını (PREZERMATİK adını verdim) ve daha bir çok saçma sapan ürünü ilk ben buldum.


11 yorum:

  1. Arkandayız kardeşim, başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. onu ben buldum şunu ben buldumlara girmeysedin hiç. o kdr yazının sonunda kötü durmuş o cümleler o kdr naiflikten bir andan esasında ben çok ta...lı adamımda değerimi anlamıolara gelmiş konu

    YanıtlaSil
  3. güzel, hoş bi şekilde özetlemişsin hayatını. hatta zor zamanları gülümsemelerle anlatmış, iyice okunası,anlatılası hale getirmişsin.
    senden ii bi reklamcı neden olmasın. kararlılıkla devam...
    bol da şans dilemeyi ihmal etmeyelim...

    YanıtlaSil
  4. Canım benim hem sana hemde fikirlerine çok güveniyorum.Bu güne kadar istediğin herşeyi başardın bunu da başarıcağına eminim ve herzaman arkandayım...

    YanıtlaSil
  5. Daha okunabilir yapabilir misiniz. Mesela siyah üstüne fosforlu yeşil olmayan bir tarz. Ali Taran'ın okumak isteyip de okuyamamasını istemezsiniz herhalde...

    YanıtlaSil
  6. abi çok güzel çok müthiş bir hayatın varmış okurken hiç sıkılmadım ama gözlerimi bu günlük kaybettim:)

    YanıtlaSil
  7. ali taranı ben işe alayım, seni de onun yanına alırım kardeşim sıkma canını icabında.

    YanıtlaSil
  8. Sonucu merak ettim, alındın mı işe? bugün tesadüfen staj ilanlarına bakarken rastladım bloguna, hoşuma gitti:)

    YanıtlaSil
  9. ya kardeşim herkes senin gibi ben hayatımı yazsam yuh kardeşim ben boş yaşamışım dersiniz ama ben buralara yazmayı değil emeklilik hayatımla, ölümüme kadar geçen sürede içinde kendi kitabımı yazmak istiyorum ki gelecek nesillere örnek olayım :). bu arada madem bu kadar parlaksın ko gitsin ali tarhan kavatının canlı yayında küfür eden terbiyesiz.bir kişiye umut bağlama kendi işini kendin yarat.

    YanıtlaSil
  10. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. Bayıldıkkk :)) süpersin. Dualarımız seninle:) sadece küçük bi eleştri; yazılar çok kötü gözlerimiz gitti gezmeye :)) Allah hakkına hayırlısını versin..

    YanıtlaSil